NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
145 - (2627) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا علي بن
مسهر وحفص بن
غياث عن بريد
بن عبدالله،
عن أبي بردة،
عن أبي موسى.
قال:
كان
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، إذا
أتاه طالب
حاجة، أقبل
على جلسائه فقال
"اشفعوا
فلتؤجروا.
وليقض الله
على لسان نبيه
ما أحب".
{145}
Bize Ebû Bekr b. Ebî
Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Ali b. Müshir ile Hafs b. Gıyâs, Büreyd b. Abdillah'dan,
o da Ebû Bürde'den, o da Ebû Musa'dan naklen rivayet ettiler. Ebû Musa şöyle
demiş:
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) kendisine bir hacet isteyen geldiği vakit yanında oturanlara
döner ve :
«Şefaat edin! Ecir
kazanın! Allah Nebisinin dilinden dilediğini hükmetsin!» buyururdu.
İzah:
Bu hadîsi Buhârî
«Zekât», «Edeb» ve «Tevhid» bahislerinde; Ebû Dâvud «Kİtâbu'l-Edeb»'de; Tirmizî
«İlim» bahsinde; Nesâî de «Zekât»'da muhtelif râvilerden tahric etmişlerdir.
Hadîsin mânâsı şudur:
Birbirinize şefaatçi olun. Benden bir şey istemeye gelen olur da, siz de ona
şefaatçilik yaparsanız Allan Teâlâ onun hacetini benim vasıtamla görür. Bu
suretle hem isteyen muradına erer, hem de siz sevab kazanırsınız.
Meşru istekler hususunda
aracılık yapmak, gerek hükümdar, kumandan, vali gibi büyükler huzurunda,
gerekse halkın birbirleri nezdinde şefaatta bulunmaları müstehabdır. Fakat
hudud-u şer'iyye hakkında şefaat haramdır. Bâtılı tamamlamak, bir hakkı iptal
etmek gibi şeylerde dahî şefaat caiz değildir.